Yıl 2023.
Savaşta hala bir hastane hedef alınabiliyor, hastalar, çocuklar, siviller ölüyor ve dünyanın büyük bir kısmı bu korkunç duruma sessiz kalıyor.
Peki ama kültür-sanat dünyasının önde gelenleri ne yapıyor?
En saygın edebiyat ve yayıncılık fuarı 75. Frankfurt Kitap Fuarı’nda bu hafta yaşananlar şaşkınlık yaratıyor.
Savaşta taraf olmak, Filistin’i cezalandırıp İsrail’i yüceltmek Frankfurt Kitap Fuarı’na mı kaldı?
Her yıl Afrika, Asya, Latin Amerika veya Arap ülkelerinden bir yazara verilen Alman edebiyat ödülü LiBeraturpreis, bu yıl ‘Küçük Bir Ayrıntı’ adlı romanıyla Filistinli yazar Adania Shibli’ye verilecekti.
Adania Shibli’ye verilen ödül için 22 Ekim’e kadar devam edecek olan Frankfurt Kitap Fuarı’nda düzenlenecek tören iptal edildi.
Fuar Direktörü Juergen Boos şunları söyledi: “İsrail’e karşı savaş, bunun sonucunda yaşanan acılar ve seyahat kısıtlamaları programımızı etkiledi… Ancak terörün kazanmasına asla izin verilemez, bu yüzden fuarda Yahudi ve İsrail’in seslerini özellikle görünür kılmak istiyoruz.”
Bu açıklama fuar direktörüne yakışmadı.
Evet, Shibli’nin Türkiye’de Can Yayınları’ndan çıkan ‘Küçük Bir Ayrıntı’ adlı kitabı 1949’da İsrail askerlerinin öldürdüğü Bedevi bir genç kızı konu alıyor.
1949’dan 2023’e tam 74 yıl geçmiş ama hiç ilerleme kaydedilememiş, hala tüm dünyanın gündeminde bu bölgede yaşanan savaş var.
Ama elbette bunun sorumlusu Filistinli yazar Adania Shibli değil.
Ödülün ertelenmesiyle ilgili soru üzerine Boos, fuarın yorum yapamayacağını belirterek, “İfade özgürlüğü yayıncılık sektörümüzün omurgasıdır. Bu, Frankfurt Kitap Fuarı’nın DNA’sının bir parçası ve biz de bunu savunuyoruz.” dese de önceki açıklamasıyla çelişiyor.
Ödülün ertelenmesi açık bir mektupla, aralarında Abdulrazak Gurnah, Annie Ernaux ve Olga Tokarczuk gibi Nobel ödülü sahipleri ile Booker Ödülü sahipleri Anne Enright, Richard Flanagan ve Ian McEwan’ın da bulunduğu 600’den fazla yazar tarafından kınandı.
Açık mektupta, “Frankfurt Kitap Fuarı, büyük bir uluslararası kitap fuarı olarak, Filistinli yazarların bu korkunç, zalim zamanlarda edebiyatla ilgili duygularını ve düşüncelerini paylaşabilecekleri alanlar yaratma, onları engellememe sorumluluğuna sahiptir.” ifadesine yer verildi.
Tabii Boos’un Yahudi ve İsrail seslerini özellikle görünür kılmak istediklerini belirterek fuara bazı ek programlar ekleneceğini açıklaması da ayrıca tepkiye neden oldu.
Boos açılış töreninde yaptığı konuşmasında yanlış anlaşıldığını söyledi.
Ancak bu, yayıncıların ve kamuoyunun tepkisini azaltmadı.
Uluslararası Bağımsız Yayıncılar Birliği, “Filistinli seslere fuarda diğer seslerle aynı görünürlük ve saygının gösterilmesini talep ediyoruz” dedi.
Birçok yayıncı ve yazar da fuara katılmayacağını açıkladı.
Türkiye Yayıncılar Birliği’nden sonra Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) ve Basın Yayın Birliği de bir yazılı açıklama yaparak, “Frankfurt Kitap Fuarı Yönetimi’nin Gazze’deki insanlık dramı ortadayken yaptıkları uygulamalar ve açıklamalar kesinlikle kabul edilebilir değildir” dedi.
Gazze’de yaşananlardan tüm insanlığın utanç duyması gerekirken evrensel değerleri ve ifade özgürlüğünü savunması gereken Frankfurt Kitap Fuarı’nın bu korkunç savaşta taraf olması kabul edilemez.