NASA’nın 1977 yılında fırlattığı Voyager 1, insan yapımı ilk araç olarak, yıldızlararası uzaya yolculuk yapmayı başardı. Görev süresi sona erdikten sonra bile yolculuğuna devam edecek olan bu uzay aracı, Heliosferi geçerek Güneş Sistemi’nin dışına çıkmış durumda ve şu anda Dünya’dan yaklaşık 168 astronomik birim (AU) uzaklıkta ilerliyor.
Hızı saatte 61.195 kilometre olan Voyager 1’in Dünya’ya gönderdiği bir sinyalin araca ulaşması ise tam 23 saat 19 dakika 9 saniye sürüyor. Eğer bu hızla yolculuğuna devam ederse, bir yıl kadar sonra Dünya’dan tam bir “ışık günü” uzaklığa ulaşacak ve iletişim süresi 24 saati bulacak.
Yakıtının tükenmek üzere olduğu ve 2030’larda tamamen kapanacağı tahmin edilse de, Voyager 1’in yolculuğu sadece görev süresinin bitmesiyle sonlanmayacak. Onun önünde, henüz tamamen keşfedilmemiş, varsayımsal bir bölge olan Oort Bulutu bulunuyor. NASA’ya göre, bu bölge, Güneş’in kütleçekimsel etkisinin son sınırında yer alıyor ve oldukça geniş bir alanı kapsıyor. İlk olarak 1950’de Hollandalı gökbilimci Jan Oort tarafından önerilen bu bulut, yaklaşık 1000 AU uzaklıkta başlıyor ve kısa periyotlu kuyruklu yıldızların iç kısımdan, uzun periyotlu kuyruklu yıldızların ise dış kısımdan geldiği düşünülüyor. Oort Bulutu’nun iç sınırına ulaşmak Voyager için yaklaşık 300 yıl sürecek, ancak bulutun dışına çıkması, NASA’ya göre, 30.000 yıl kadar uzun bir zaman alacak.
Eğer yolculuk sırasında herhangi bir zarar görmezse, Voyager 1 milyonlarca yıl boyunca yıldızlararası boşlukta ilerlemeye devam edecek. Bu uzun yolculuk, aracın yalnız başına geçireceği devasa bir zaman diliminden başka bir şey olmayacak. Ancak, Voyager yalnız kalmayacak; NASA’nın açıklamalarına göre, yaklaşık 40.000 yıl sonra, Voyager 1, Güneş Sistemi’ne 17.000 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir kırmızı cüce yıldız olan Gliese 445’e yakınlaşacak. O dönemde, bu yıldız Güneş’e 3,5 ışık yılı mesafede olacak ve Voyager 1, bu yıldıza Güneş’ten daha yakın bir mesafeye varacak.
Bilim insanları, Voyager’ın gelecekteki yıldızlarla olası yakınlaşmalarını inceledi. Araştırmalara göre, bir uzay aracının, Güneş Sistemi’nden kaçış hızında hareket etmesi durumunda, yaklaşık her 50.000 yılda bir, bir yıldızla karşılaşma ihtimali bulunuyor. Ancak bu karşılaşmaların büyük bir kısmı, yıldızlarla çarpışma ya da yakınlaşma anlamına gelmiyor. Örneğin, Voyager’ın 303.000 yıl içinde TYC 3135-52-1 adlı bir ana kol yıldızına 0,965 ışık yılı kadar yaklaşması bekleniyor. Ancak bu yıldızla herhangi bir çarpışma ya da yakalanma ihtimali son derece düşük.
Araştırmacılar, Voyager 1 gibi bir uzay aracının bir yıldızla çarpışma olasılığının, evrendeki zaman dilimlerinin boyutlarına bakıldığında, yaklaşık 10²⁰ yıl kadar uzak bir gelecekte olabileceğini belirtiyor. Yani, Voyager 1’in yolculuğu boyunca, karşısına çıkacak tek “yol arkadaşı” taşıdığı Altın Plak olacak. Bu plak, gelecekteki herhangi bir uygarlığa ya da olası bir uzaylı yaşam formuna Dünya hakkında bilgi taşıyacak tek işaret olarak kalacak.
